Özlem
KILIÇ
Şehit Düştüğü Tarih: 4 Ağustos 1994
Şehit Düştüğü Yer: İstanbul Bağcılar
Doğduğu Tarih: 1975
Doğduğu Yer: Sivas
Mezar Yeri: Karşıyaka Mezarlığı, Ankara
Hüseyin
ASLAN, Güner
ŞAR ve Özlem KILIÇ, İstanbul Bağcılar’da kuşatıldıkları
üste tam 6 saat boyunca sloganlarıyla, tililileriyle,
silahlarıyla direndiler. Kanlarının son damlalarıyla umudun adını evin duvarlarına
nakşederek şehit düştüler.
ÖZLEM KILIÇ, Kürt
milliyetinden... Emekçi bir ailenin kızı... Genç yaşında mücadelenin önemli
sorunlarıyla tanıştı. Nasıl düzende, toplum içinde güzellikler ve pislikler
varsa devrimci mücadele içerisine de düzen pisliklerinin çok çeşitli biçimlerde
sızdığını, etrafı kirlettiğini gördü.
Örgütü, sahiplenmeyi, ihaneti,
ilkeli olmayı ve savaşmayı öğrendi.
Yılları günlere sığdırarak
büyüdü.
1992'de 16 yaşında Ankara Liseli
Devrimci Gençlik yöneticileri arasındaydı.
1993 Şubatında darbe ihanetini
öğrendiğinde 17 yaşındaydı...
Devrimciliği saflık, temizlik,
doğruluk, haklıdan yana olmak olarak kavramıştı. Örgütlü bir insandı.
İlkeliydi.
Amcası M. Kılıç hain olmuş,
Özlem'e haince yaklaşarak O'nu ihanete sürüklemek istiyordu. Amcasının
isteklerine "...sen darbecisin..." dediğinde, M. Kılıç "... neden sen yeğenim değil misin?..." diye sorduğunda "..devrimci ilişkiler amca-yeğen ilişkisi değildir, örgütlü
yoldaşlık ilişkileridir..." cevabını vermişti.
17 yaşında 17 yıldır devrimci
olduğunu iddia eden bir haine ders veriyordu.
Savaş acımasız sürüyordu. Örgüt
ihanete uğramış, savaşımız engellenmişti. Hainler asla affedilemezdi. Özlemin
amcası yok, hain M. Kılıç vardı artık. M. Kılıç haininin bulunmasında ve cezalandırılmasında
bizzat yer aldı.
Darbeciler işbirlikçiydi,
ihbarcıydı. Özlem'in cezalandırmada yer aldığını anlamışlardı. "Küçük kız"
diyerek bildirilerle oligarşiye ihbar ettiler.
Özlem için yeni bir süreç
başlıyordu. O'nun halkı için katlanamayacağı hiç bir fedakarlık
yoktu. En yakınlarının ihanetini, çirkefliğini görmüş, örgütünün güzelliklerini
daha iyi tanımıştı.
Bir süre sonra, Sivas dağlarında
gerillaydı...
Özlem için mücadelenin alanı
yoktu. O, "heryerde,
her türlü görev yapabilirim" diyen örgüt insanıydı.
Dağları çok seviyordu. Ama
sağlığı nedeniyle tekrar şehirlerde istihdam edildi. 1993'de İstanbul Silahlı
Devrimci Birlikleri'nde savaşçıydı.
Militanlık, kitle çalışması,
sabır ve özveri Özlem'in nitelikleridir.
Örgüt, maddi zorluklar
içerisindeyken savaşçı görevlerini aksatmayacak şekilde bir işte çalışarak üssün
ihtiyaçlarını gidermek için katkıda bulunuyordu.
18 yaşındaydı...
Silahlı Devrimci Birlikler
Savaşçısıydı.
Emekçiydi.
Sabırlıydı.
"Bizim de günümüz
gelecek" diyenlerdendi.
4 Ağustos gecesi düşman
güçleriyle karşı karşıya geldiğinde, artık 18 yaşında tecrübesiz, genç bir kız
değildi. Genç yaşında acıları, ihaneti, savaşın acımasızlığını görmüş,
ülkesinin ve halkının kurtuluşu için yola çıkmış bir savaşçıydı.
4 Ağustos gecesi düşmanın
kuşattığı üs Türkiye ve Kürdistan'dı.
Türk ve Kürt halklarının
öncüsüydüler.
18 yaşındaydı.
Korkusuz ve cesurdu.
Vatan ve halk uğruna savaşmak
için cesur ve korkusuz olmak gerekmiyordu. Onurlu ve namuslu olmak yeterliydi.
Onurluydular. Namusluydular.
Yoldaşı Güner'le
birlikte tilililerini çekip duvara son sözleri
Devrimci Sol yazdıklarında ölürken coşkuluydular.
18 yaşındaydı.
Ders veriyordu.
Yüzlerce gencimiz ölürken, vatan
ve halk sevgisinden yoksun düzenin pisliği içerisinde onursuzca yaşayanlara öğretiyordu.
Ülkeye ve halka hiçbir yararı
olmayan halkın ve devrimcilerin ölmelerine değer vermeyip, kendi yaşamlarını herşeyin üstünde tutan, sürüngen küçük burjuva aydınlarına,
dava kaçkınlarına, darbeci lağım farelerine ders veriyordu.
Türk, Kürt tüm milliyetlerden
gençlere çağrı yapıyordu.
Bu vatan bizim. Bu halk bizim.
Biz halkız. Yaşamak için, yaşatmak için savaşalım.
(Yukarıdaki
özgeçmiş, Devrimci Sol'un Bağcılar Direnişi üzerine yaptığı 8 Ağustos 1994
tarihli, 73 No'lu
açıklamadan alınmıştır.)
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...